Küre, kürebeldesi
Ana menü:
Sögüt'teki Yunan Zulmü
Sögüt Yunanlilar tarafindan ilk olarak 26 Mart-1 Nisan 1921 arasi 6 gün, sonra da 4 Agustos 1921-4 Eylül 1922 arasi 13 ay süreyle isgal edilmistir. Bu isgal süreleri içinde, Sögüt'te yakilip yikilmistir.
Yunan askerinin Sögüt'te verdigi zararin boyutunu ortaya koymasi bakimindan 10 Nisan 1921 tarihinde Sögüt'ün ileri gelenlerinden olusturulan bir heyet tarafindan hazirlanan bir raporu sunuyoruz.
Bu raporun tamami Ocak 1992 tarihli Askeri Tarih Belgeleri Dergisin'de yayinlanmistir. Burada okuyacaginiz raporun özetini Sögüt'te yapilan VI. Osmanli Sempozyumu'nda Milli Mücadelede Sögüt isimli bir teblig sunan Prof. Dr. Ali Sarikoyuncu'nun konusmasindan aldik:
1- Pasaagalarin Dursun (Hifzihüseyin Mahallesinde Fabrikatör Remzi Efendi'nin büyük validesi) Hanim ile Cami-i Kebir mahallesinden Tahsildar Mehmet Efendi'nin validesi Hatice Hanim süngülenmek suretiyle öldürülmüslerdir. Dursun Hanim'in feryadinda karsisinda kahkahalarla gülerek eglenmislerdir.
Yine Cami-i Kebir mahallesinde Haci Efendi'nin onüç yasindaki beraberlerinde götürmüslerdir. Ayni mahalleden Seheste Hanim ile Çimenlik mahallesinden Emirlerin Ibrahimi birçok iskenceyle feci sekilde öldürülerek, her ikisinin de evlerini yakmislardir.
2- Çimenlik mahallesinden Kasap Haci Emin, Hifzihüseyin mahallesinden eski Tahrirat Kâtibi Mustafa Efendi, Cami-i Kebir mahallesinden de Kiziloglu Rüstü düsman tarafindan alinip götürüldügü veya öldürüldügü tespit edilemediginden, yasayip yasamadiklari bilinmemektedir. Asçi Ahmet Çavus, dövülmek suretiyle öldürülmüs ve cesedi yakilmistir.
3- Sekizyüz kadar Müslüman evi yakilmis ve esyalari'da yagma edilmistir.
4- Üç Cami, üç mescit, iki medrese bir dergâhi Serihle birlikte içerisine 40 erkek ile 60 kadin doldurulmak suretiyle Cami-i Kebir (Büyük Cami) yakilmistir. Caminin tastan yapilmis olmasi sebebiyle mazlumlar büyük bir faciadan hayatlarini kurtarmislardir. Mebus Halil Efendi'nin Babasi Ibrahim Efendi feci sekilde dövülerek parasi alinmistir.
5- Ertugrul Gazi Hazretlerinin türbesi üzerindeki sanduka kirilmak suretiyle kaldirilmis ve mübarek mezari kazilmistir. Ayrica, üzerinde asili lamba kiilmis bir billur parçalarindan haç isareti yapilmistir. Bu arada Kurân-i Kerimler yirtilarak ayaklar altinda çignenmis, özetle türbenin içerisine çesitli pislik dökülmüs ve bu vahseti yazmak kalemin gücü yetmeyeceginden gözle görülerek aglamamak ve Yunan vahsetine karsi lânetler yagdirmamak kabil degildir.
6- Türbenin etrafinda bulunan binalarin hepsi yakilmistir. Bu arada Ertugrul Gazi Hazretlerinin Zevce-i muhteremlerinin kabri üzerindeki demir parmaklik tahrip edilerek kabri kazilmis ve bir çok yerlerinde haç isareti dikilmistir. Ayrica Osman Gazi Hazretlerinin vefat ettigi mahalli gösterir abide yikilmis ve etrafina kalemin yazamayacagi çesitli pislik dökülmüstür. Türbede bir Müslüman kadinin irzina geçilmis ve memeleri kesilmek suretiyle orada öldürülmüstür.
7- Sögütün merkezinde üç yüz elliyi askin, han, dükkân, firin kâmilen esyalariyla birlikte yakilmistir. Özetle, Sögüt bugün bir kül yiginindan baska bir sey degildir. Çünkü, kutsal yapilar, Müslümanlarin siginaklari olan evler, dükkânlar kâmilen esyalariyla beraber yakildigi gibi tahliye sirasinda kaçamayan mazlum Müslümanlarin bir kismi feci sekilde öldürülmekle, genç kizlarin bikri izale olunarak beraberinde götürmüslerdir. Bugün Sögüt'te yapilan mezalim-i vahsiyaneyi dünyanin kurulusundan bu yana hiçbir kalem hiçbir tarih kaydetmemistir. Kasabadaki Müslümanlarin hepsinin mal ve mülkü zaptedilmis, kendileri de darp, hakaret ve çesitli iskence edilmek suretiyle zulüme ugramislardir. Kura kâtibi Osman Efendi, Sabik Tahsildar Niyazi Efendi ile Haci Sait Efendi'nin Mehmet Efendi gibi ileri gelenlerle eski muallimlerden Emin Turgut Efendi bogulma tehlikesi geçirmislerdir. Evler Yunanlilar tarafindan karpit dökmek suretiyle kasten yakilmistir Hasar ve zararlarin da tespit edilmekte oldugunu gösterir rapordur.