Küre, kürebeldesi

Küre Beldesi


 Içerige git

Sultan 2 Abdulhamid



SULTAN II. ABDÜLHAMID



Babasi : Sultan Abdülmecid
Annesi : Tir-i Müjgan Kadin Efendi
Dogdugu Tarih : 21 Eylül 1842
Öldügü Tarih : 10 Subat 1918
Saltanati : 1876 - 1909

Sultan Ikinci Abdülhamid 21 Eylül 1842 tarihinde Istanbul'da dogdu. Babasi Sultan Birinci Abdülmecid, annesi Tir-i Müjgan Kadin Efendi'dir. Annesi Çerkez’dir. Sultan Ikinci Abdülhamid çok küçük yasta iken annesini kaybettigi için öksüz büyüdü ve onu üvey annesi Piristu Kadin yetistirdi. Çocuklugunda çok zayif bir bünyeye sahip olan Sultan Ikinci Abdülhamid sik sik hasta olurdu. Babasinin padisahligi sirasinda bu durumu yüzünden özel ilgi gördü. Çok hosgörülü bir ortamda büyüdü. Kültür derslerinin yaninda, musiki dersleri aldi ve piyano çalmayi ögrendi.

Sultan Ikinci Abdülhamid, yikilmak üzere olan Osmanli Imparatorlugu'nu 33 yil ayakta tutmayi basarmis büyük bir padisahtir. Dindar bir insan olan Sultan Ikinci Abdülhamid, ibadetlerini aksatmazdi. Hayirsever ve cömert bir insan olan Sultan Ikinci Abdülhamid, siradan bir vatandas gibi yasardi. Yunan seferi sirasinda, kendisine hazinede yeterli para bulunmadigi söylenince, atalarindan kalma sahsi servetinden masraflari karsilamis, devletten bes kurus almamisti.

Dünya savasin çikacagina inaniyor, çiktiginda ise Osmanli Devletini kurtaracak seyin, ancak denizlerde kuvvetli bir devletin yaninda savasa katilmak oldugunu düsünüyordu. Tahttan indirildiginden hemen sonra bu görüsünün tam ziddi yapilmis koca devlet de tamamen yikilmisti. Prens Bismark'a göre 100 gram aklin 90 grami Abdülhamid Han'da, 5 grami kendisinde, 5 grami da diger siyasilerdedir.

En büyük talihsizligi devleti en kötü sartlar altinda eline almis olmasidir. Tahttan indirildikten sonra zaman ilerledikçe, aleyhinde olup da pisman olmayan hemen hemen kalmamis gibiydi. Son derece dindar ve namuslu idi. Zevk ve sefaya düskün degildi. Abdestsiz olarak hiç bir devlet isine imza atmadigi meshurdur. 1908 senesinde düzmece bir irtica olayi bahane ederek tahttan indirdiklerinde yüksek bir veli derecesinde olan Büyük Hakan: "Bu Cenabi Hakkin takdiridir." diyerek elinde muazzam kuvvetler oldugu halde müdahale bile etmeden tahtini terk etmistir.

Tahttan indirilmesinde birinci derecede Yahudilerin rolü vardi. Çünkü daha o zamanlar Yahudiler Filistin'den toprak istemisler, Sultan Abdülhamid de reddetmistir. Siyasi ve diplomatik hadiselerin en çok oldugu devir süphesiz Abdülhamid Han devridir. Bu büyük padisaha, bütün tarihi hakikatler ortaya çikmis olmasina ragmen, hâlâ iftira edenlere rastlamak mümkündür. Tahta çiktiginda, amcasi Sultan Abdülaziz'in intihar edip etmedigini tesbit etmek için bir mahkeme kurdurmus ve kurulan bu mahkemede Hüseyin Avni, Mithat Pasa ve daha bazilarinin öldürttüklerini tesbit ettirmistir. Bunun üzerine Mithat Pasa'nin idam edilmesini, Gazi Osman Pasa ve Ahmed Cevdet Pasa gibi büyük dâhiler bile istemis olmalarina ragmen idam cezasini müebbet hapse çevirmistir.

Yeryüzünün son bagimsiz Müslüman Türk Devletinin Hükümdari Ikinci Abdülhamid'e Cuma selamliginda camiden çikarken atilan bombanin fitilini bir sahis degil, koca bir ehlisalip cephesi ateslemisti.

Bos vakitlerini marangozhanede geçirir, harika esyalar yapar, bunlari sattirir ve parasini fakire fukaraya dagittirirdi. Son derece sefkatli bir insan olan Sultan Ikinci Abdülhamid'in kendisini öldürmek isteyenleri bagislamasi, dünya siyaset tarihinde görülmemis bir olaydir.

Sultan Ikinci Abdülhamid, kültüre önem vermis ve egitim konusunda hizmet verecek birçok mekân yaptirmistir.

Üniversiteler, Güzel Sanatlar Akademisi, Ticaret ve Ziraat Okullari kuran Sultan Ikinci Abdülhamid, ilk ve orta dereceli okullar, dilsiz ve kör okullari, kiz meslek okullari da yaptirmistir. Vilayetlere liseler, kazalara ortaokullar kurmakla beraber, ilkokullari köylere kadar ulastirdi.

Istanbul'da Sisli Etfal Hastahanesi'ni ve Darülaceze'yi kendi sahsi parasiyla yaptirdi. Hamidiye adi verilen nefis içme suyunu borularla Istanbul'a getirtti. Karayollarini Anadolu içlerine kadar uzatan Sultan Ikinci Abdülhamid, Bagdat'a ve Medine'ye kadar da demiryollari dösetmistir. Büyük sehirlere atli tramvay hatlari dösetti. Polis teskilâtini gelistirdi. Komiserlik ve baskomiserlik makamlarini ihdas etti. Savcilik müessesesini kurdu. Ceza ve Ticaret usulü kanunlarini çikartti. Askeri dikimevleri, tersaneler, feshaneler kurdurdu. Istanbul, Izmir limanlarini tesis etti.

Taht'a çiktigi zaman 252 milyon altin borcumuzu taht'i biraktiginda 30 milyon altina indirdi.

Hereke Hali ve Dokuma, Beykoz Deri, Yildiz Çini, Cibali Tütün, Yedikule Iplik ve Havagazi, Kireçburnu Tugla, Çubuklu Carri, Istinye Buz Fabrikalarini isletmeye açti.

Zirai alanda haralar, örnek çiftlikleri tesis etti. Ziraat, Baytar, Ipek böcekçilik, Halkali Ziraat, Orman ve Maden, Ticareti Bahriye, Mülkiye, Hukuk, Sanayii Nefise, Tibbiye, Ticaret ve Hendesei Mülkiye, Dârü' I-muallim, Dârülfünian gibi her dereceden okullari açtirdi ki bugün hepsi kullanilmaktadir.

Köylerdeki ilkokullarin disinda 300 tane ortaokul açtirdi ki bu okullarda yabanci dillere kadar birçok yeni dersler okutuluyordu. Arkeoloji, Askeri Müze, Yildiz Müzesi, Yildiz ve Beyazit Kütüphaneleri yine o devirde açildi. Gureba Hastanesi, Hamidiye Etfal Hastanesi, Yildiz Askeri Hastanesi o devirde hizmete girdi. Kuduz Müessesesi o devirde açildi, bugünkü Darülâceze yine o devirde hizmete girdi. Hamidiye çesmeleri ve Terkos Su Sirketini yine Abdülhamit kurdurdu ve Kirkçesme ile Halkali Sulari'nin islahi yine Abdülhamid'e nasip oldu.

Ittihat ve Terakki Cemiyeti ileri gelenleri, Balkanlar'da ard arda çikan isyanlar ve giderek çogalan ülke bunalimlarini bahane ederek, Sultan Abdülaziz'i tahttan indirip yerine Sultan Besinci Murad'i padisah yapmislardi. Kisa bir süre sonra Sultan Murad'in hasta oldugunun anlasilmasindan sonra yerine Sultan Ikinci Abdülhamit getirildi.

Avrupa ile olan iliskiler sonucu Osmanli Devleti'nde de bir aydin sinif olusmustu. Ittihat ve Terakki Cemiyeti bu aydinlarin sözcüsü gibi çalisiyor ve Mesruti yönetimin gelmesiyle ülkede bir rahatlama olacagina inaniyorlardi. Sultan Ikinci Abdülhamid tahta çikmadan önce Mesrutiyeti ilan edecegini vaat etmisti. Padisah olur olmaz bu sözünü tuttu ve 23 Aralik 1876'da Osmanlilarin ilk anayasasi olan Kanun-i Esasi'yi ilan etti.

Ilan edilen I. Mesrutiyet çok uzun sürmedi. Mithat Pasa padisahlarin yetkilerini kisitlamak istiyordu. Bu durumdan rahatsiz olan Sultan Ikinci Abdülhamid, Sultan Abdülaziz'in öldürülmesinden sorumlu tuttugu Mithat Pasa'yi sadrazamliktan azletti ve sürgüne gönderdi. Osmanli-Rus savasi ve Meclisteki Mebuslarin aralarindaki çekismeleri yüzünden meclis çalisamaz hale gelmisti. Sultan Abdülhamid, Meclisi tatil ettigini açikladi (1878).

Mesrutiyet yanlilari Jön Türkler adi altinda çalismalara baslamislar ve padisah Sultan Ikinci Abdülhamid'e Mesrutiyeti tekrar ilan etmesi için baskida bulunuyorlardi. Daha çok Makedonya'da örgütlenen Ittihat ve Terakki Partisi ileri gelenleri beraberindekilerle ayaklanmaya basladilar bu isyanlarin daha da büyümesinden çekinen Sultan Ikinci Abdülhamid, Mesrutiyeti Ikinci kez ilan etti (23 Temmuz 1908).

Ikinci Mesrutiyetin ilani ile; ülkede asayis ve güven ortami kurulmus, sansür kaldirilarak basina serbestlik taninmis, hürriyet ve güven ortami kurulmus, siyasi partiler olusmaya baslamis, Kanun-i Esasi yürürlüge girmis ve anayasa üzerinde önemli degisiklikler yapilmis ve halk ikinci kez yönetime padisah yaninda katilma imkani bulmustur.

Mesrutiyetin yeniden ilanindan sonra çesitli gruplar arasinda çekismeler ve tartismalar baslamisti. Mesrutiyete karsi olanlar avci taburlari ile birleserek Istanbul'da büyük bir Isyan baslatti. Selanik'ten gelen hareket ordusu bu isyani bastirdi. Tarihimize 31 Mart vakasi olarak geçen bu olaydan sonra Ittihat ve Terakki Partisi daha da güçlendi ve bu olaydan dolayi sorumlu tutulan Sultan Ikinci Abdülhamit tahttan indirildi. Sultan Ikinci Abdülhamid'in yerine Sultan Mehmed Resad padisah oldu.

Tahttan indirildikten sonra Selanik’e sürülmüs, birçok iskenceler yapilmis ve Selanik’in düsman isgali altinda kalma ihtimali çikinca Istanbul'a Beylerbeyi Sarayi'nda oturmaya mecbur edilmistir.

Büyük Hakan 1918 senesinin 10 Subat'inda bu sarayda hayata gözlerini yummus, Divanyolu'ndaki Sultan Mahmud Türbesine, amcasi Sultan Abdülaziz ile dedesi Ikinci Mahmud'un yanina defnedilmistir. Vefatinda 75 yasini 4 ay geçiyordu. Cenazesinde en hareketli aleyhtarlari bile aglamislardir. (Allah rahmet eylesin)

Erkek Çocuklari: Mehmed, Selim, Abdülkadir, Ahmed Nuri, Mehmed Burhaneddin, Abdürrahim, Ahmed Nureddin, Mehmed Âbid, Ahmed.
Kiz Çocuklari: Ulviye Sultan, Zekiye Sultan, Naime Sultan, Naile Sultan, Ayse Sultan, Refia Sultan, Sadiye Sultan.



 Içerige geri dön |  Geri ana menüye